köyün girişinde bulunan köy çeşmesi 8.6.1963 tarihinde Hacı Ahmet KILIÇARSLAN tarafından yaptırılmıştır.
SON GÜNCELLEME
BAĞ BOZUMU 2
BAĞ BOZUMU
BAYRAMDA KÖYÜMÜZDE MEZARLIK ZİYARETİ..
KÖYÜMÜZÜN ADI NEDEN TATARİLYAS?
Köyümüzün adı zamanında bu köye posta getiren postacının adından gelmektedir,evet evet şaşırmayın gerçektende öyle:) zamanında bu köye isim koymak gerektiğinde köy halkı köyümüzün adının ne olacağını düşünürken kendi aralarında köy halkınında çok sevdiği postacının adını koymaya karar veriyorlar.. O zamanlarda postacılara ''tatar'' deniyor,e bu postacının adı da 'ilyas''. Bu iki kelime birleşiyor ve köyün adı Tatarilyas oluyor.
(Not:Kışla ve Yayla olmanın hikayeside ayrıca eklenecektir..)
(Not:Kışla ve Yayla olmanın hikayeside ayrıca eklenecektir..)
TARİHÇE
Tatarilyas yayla /kışla köyünün diğer adı Benam Bekirli Cemaati olup, bu adı taşıyan cemaat ise Türkmen yörükanı taifesinden gösterilmektedir. Kırşehirde Kızılöz mevkiine de Tatar Alili (Alilü) adında bir Türkmen taifesinin yerleştiği de bilinmektedir. bugün Tatar adı Rusyadaki Türkler için kullanılan bir isimdir Tatar oymak adının Türkçe olarak açıklanması mümkündür aslında Tunguz veya Mogol oymak ittifakına dahil bir Türk baş oymagına ait olması muhtemeldir. xv ve xvı yüzyıllara ait tahrir defterinde oymaklar ve köylüler arasında Tatar adını taşıyan sahıslara sık raslanır.Bu şahısların tatarlıkla hiç bir alakası olmayıp Türklere ad koyma geleneklerine göre bu adları almışlardır.
DOÇENT DR. AHMAT GÜNDÜZ,ÜN TÜRKMEN YURDU KIRŞEHİR KİTABINDAN ALINTIDIR.
(FATOŞ GÜRBÜZ'E TEŞEKKÜRLER..)
DOÇENT DR. AHMAT GÜNDÜZ,ÜN TÜRKMEN YURDU KIRŞEHİR KİTABINDAN ALINTIDIR.
(FATOŞ GÜRBÜZ'E TEŞEKKÜRLER..)
KIŞLA VE YAYLA KARDEŞLER:
1938 yılında yaşanan büyük depremden sonra valiliğin emri ile Kışla köyünün tamamı Buzluk Dağı'nın eteklerine Türk Kızılayı tarafından kurulan Kızılay evlerine taşınmıştır; ancak sonradan köylülerin bir kısmı köyümüzün şu anda bulunduğu bölgeye tekrar dönerek burada oturma konusunda ısrar etmiş ve böylece köy Tatarilyas Kışla ve Tatarilyas Yayla şeklinde ikiye ayrılmıştır. Ancak bu ayrılış sadece bir formalitedir,her ne kadar köyün isminin sonuna kışla ve yayla eklense de her iki köyde de yaşayanların çoğu akrabadır. Ayrıca köyümüzün emniyeti Jandarma tarafından sağlanmaktadır.
GELENEK-GÖRENEK
ASKER UĞURLAMA:
Askere gidecek gençler gitme vakitlerine yakın zamanlarda akraba ve köylü halkı tarafından sırayla yemeğe davet edilirler ve bu davetlerde gençler kendi aralarında eğlenirler.Askere gitmeden bir gün önce asker olacak gençlere kına yakılır ve askere yolcu edilecekleri gün köy halkı köy camisinin avlusunda toplanır ve hep birlikte dualar edilerek gençler askere uğurlanır.
Askere gidecek gençler gitme vakitlerine yakın zamanlarda akraba ve köylü halkı tarafından sırayla yemeğe davet edilirler ve bu davetlerde gençler kendi aralarında eğlenirler.Askere gitmeden bir gün önce asker olacak gençlere kına yakılır ve askere yolcu edilecekleri gün köy halkı köy camisinin avlusunda toplanır ve hep birlikte dualar edilerek gençler askere uğurlanır.
CENAZE KALDIRMA:
Köyde bir cenaze olduğunda cenaze için gelen misafirlerin yemeğini köylüler evlerinde verir ayrıca bu ağırlanma üç gün sürer.Köyümüzde cenaze sahibinin evinde üç gün boyunca yemek pişirilmez,ayrıca köyümüzde halen devam eden yas götürme ve yas alma adetimiz vardır.
YAS GÖTÜRME: Cenaze evine lokum,çay-şeker,koyun,hindi,yemek.. gibi yardım amaçlı bazı hediyeler götürme.
YAS ALMA: Eğer cenazenin olduğu zamanlara yakın bir vakitte köylülerden birinin evinde düğün olacaksa,düğünde eğlenme amacıyla düğün sahibinin cenaze sahibinin evinden izin alması.
Köyde bir cenaze olduğunda cenaze için gelen misafirlerin yemeğini köylüler evlerinde verir ayrıca bu ağırlanma üç gün sürer.Köyümüzde cenaze sahibinin evinde üç gün boyunca yemek pişirilmez,ayrıca köyümüzde halen devam eden yas götürme ve yas alma adetimiz vardır.
YAS GÖTÜRME: Cenaze evine lokum,çay-şeker,koyun,hindi,yemek.. gibi yardım amaçlı bazı hediyeler götürme.
YAS ALMA: Eğer cenazenin olduğu zamanlara yakın bir vakitte köylülerden birinin evinde düğün olacaksa,düğünde eğlenme amacıyla düğün sahibinin cenaze sahibinin evinden izin alması.
KÖYÜMÜZÜN DÜĞÜNÜ
Eskiden; köyümüzün nüfusunun kalabalık olduğu yıllarda, köyümüzde düğünler 3 gün 2 gece sürerdi.Oğlan evinde 1. gün bayrak kalkar*,kız tarafından gençler kayın gelir* ve eğlenceler yapılırdı. 2. gün komşu köylerden ''hayırlı olsun'' a at binerek gelirler ve gelen misafirleri yine köyümüzdeki atlılar karşılardı. Yaya gelenleri ise düğün sahibi davul zurna ile karşılardı. Atlarla gelen komşu köylüler ve misafirler, düğün sahibinin şerefine köyün açık arazisinde atları ile cirit oyunu* oynarlar ve at yarışı yaparlardı. Böylece düğün sahibinin düğününü şereflendirirlerdi.Köyün gençleri kendi aralarında iple tura oyunu* oynarlar,koşu yaparlardı. Öğle vakti düğün sahibi misafirlerine yemek verir daha sonra kız evine kına yakmaya gidilir,akşam köydeki hane sahipleri misafirleri evlerinde ağırlayarak ev sahibine yardımcı olurlardı. Gece misafirler düğün evinde meydana büyük bir ateş yakıp sinsin* oynar bu arada düğün sahibi ve kâhya tek tek misafir odalarını dolaşarak bir isteklerinin olup olmadığını sorar, bu arada gençler kendi aralarında fasıl yaparlar ,eğlenirlerdi. 3. gün gelini almaya konvoy şekilnde gidilir vegelin alınıp evine getirilirdi. Bu arada damadın arkadaşları damadı kaçırıp bir evde akşama kadar damadı alıkoyarlar,kendi aralarında eğlenirlerdi. Bu arada damadın sadıcı, arkadaşları damada eziyet etmesinler diye damadı korumaya çalışırdı. İlerleyen vakitte damat evine teslim edilir,sabah komşu ve akrabalar tarafından gelinin duvağı açılırdı*.Böylece düğün sona ermiş olurdu...
BAYRAK KALDIRMA:
Düğünün 1. günü oğlan evinde öğle yemeği yendikten sonra köyün imamı tarafından dualar okunarak Türk bayrağının evin yüksek bir yerine asmaya denir.
KAYIN GELME:
Düğünün 1. gününün akşamı kız evinden kızın erkek kardeşleri ve yakın arkadaşları oğlan evine eğlenmeye giderler. Buna kayın gelme denir.
CİRİT:
Cirit atma, uzun ok ya da mızrak şeklindeki cirit diye anılan aletin belli kurallar çerçevesinde en uzağa atma amaçlı spordur.
TURA:
Gençlerin örgü biçimindeki uzun iplerle birbirlerinin bacaklarına vurmak suretiyle oynadıkları bir oyundur.
SİNSİN:
Köyün açık arazisinde ateş yakarak gençlerin üzerinden atlayarak oynadıkları bir tür oyun.
DUVAK AÇMA:
Düğünden bir gün sonraki sabah gelinin duvağı tekrar yüzüne örtülerek dualarla yüzünün açılmasına denir.
Düğünün 1. günü oğlan evinde öğle yemeği yendikten sonra köyün imamı tarafından dualar okunarak Türk bayrağının evin yüksek bir yerine asmaya denir.
KAYIN GELME:
Düğünün 1. gününün akşamı kız evinden kızın erkek kardeşleri ve yakın arkadaşları oğlan evine eğlenmeye giderler. Buna kayın gelme denir.
CİRİT:
Cirit atma, uzun ok ya da mızrak şeklindeki cirit diye anılan aletin belli kurallar çerçevesinde en uzağa atma amaçlı spordur.
TURA:
Gençlerin örgü biçimindeki uzun iplerle birbirlerinin bacaklarına vurmak suretiyle oynadıkları bir oyundur.
SİNSİN:
Köyün açık arazisinde ateş yakarak gençlerin üzerinden atlayarak oynadıkları bir tür oyun.
DUVAK AÇMA:
Düğünden bir gün sonraki sabah gelinin duvağı tekrar yüzüne örtülerek dualarla yüzünün açılmasına denir.
KÖYÜMÜZÜN CAMİSİ
KÖYÜMÜZÜN YERLEŞİMİ
300 yıllık bir geçmişe dayanan köyümüz yıllar önce kuraklık sebebiyle şimdi Kaman’ da bulunan Hirfanlı barajının bulunduğu yerden göç etmiş bir Türkmen köyüdür.
Toprakları verimli ve sulak bir yer olan köyümüz toprakları, atalarımız bu köye göç etmeden önce de bir başka yerleşime ev sahipliği yapmıştır. Tabii bizden önce burada yerleşik olan halkın buradan neden göç ettikleri bilinmemektedir. Miras olarak arkalarında, çok eski bir mezarlık yadigâr bırakmışlardır.(bu mezarlığın resmi daha sonra bloga eklenecektir.) Dolayısıyla bizden önceki köyle alakalı olarak elimizde hiçbir bilgi bulunmamaktadır.( Ancak köyde yaşayan büyüklerle bu konuyla alakalı görüşüp bilgi edinmeye ve buraya aktarmaya çalışacağım :)
Toprakları verimli ve sulak bir yer olan köyümüz toprakları, atalarımız bu köye göç etmeden önce de bir başka yerleşime ev sahipliği yapmıştır. Tabii bizden önce burada yerleşik olan halkın buradan neden göç ettikleri bilinmemektedir. Miras olarak arkalarında, çok eski bir mezarlık yadigâr bırakmışlardır.(bu mezarlığın resmi daha sonra bloga eklenecektir.) Dolayısıyla bizden önceki köyle alakalı olarak elimizde hiçbir bilgi bulunmamaktadır.( Ancak köyde yaşayan büyüklerle bu konuyla alakalı görüşüp bilgi edinmeye ve buraya aktarmaya çalışacağım :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder